weddingTAVSİYELER

Yüzü güzelden usanılır, huyu güzelden usanılmaz.

Önce alacağınız kızda aradığınız vasıfları zihninizde canlandırın.

 

1) Eşiniz olacak kız, akrabanız olmasın.

Neden derseniz; akrabasıyla evlenen gençler birbirlerini sevmiyor da büyüklerin baskısıyla hatır için evleniyorsa, böyle bir evlilik saadet yerine huzursuzluk getirir. Eşleri hayal kırıklığına uğratır. Eğer birbirlerini severek evlenmişlerse, bu sevgi daha önce aralarındaki akrabalıktan ileri gitmez. Böyle bir sevgi de eşleri birbirine sımsıkı bağlamaya yetmez. Ayrıca bu sevgi genelde aşk derecesine yükselmez. Birlikte yaşarlar ama aşktan yoksun olarak yaşarlar ki sıradan, akrabacı bir beraberlik olur bu. Akrabalar arasında laubalilik olduğu için, akraba evliliği olan ailede disiplin olmaz. Disiplin olmayan ailede ne düzen olur ne de huzur. Akrabalar birbirine naz eder. Naz olan ailede saygı, itaat ve ciddiyet kalmaz. Ayrıca eşler gönüllerini birbirine sevgi bağıyla sımsıkı bağlayamaz. Siz Hz. Ali alacağınız eş de Hz. Fatıma gibi ciddi Müslüman olursa ona bir şey diyemem tabi.

 

2) Azaları güzel, vücut yapısı mütenasip ve dengeli olsun.

Güzel olanın huyu da güzel olur. Hem de karakter ve insanlık vasıfları, vücut yapısının ahenkli ve sağlam oluşuna bağlıdır. İnsanın vücudundaki bir sakatlık, eksiklik veya fazlalık, karakterinin bozuk ve ahlakının düşük olmasına yol açabilir. Onun için Peygamber Efendimiz sav ‘Hayrı ve güzel huyu güzel yüzlülerde arayın’ buyurmuştur. Güzele bakan insanda ferahlık, tazelik ve canlılık olur. Yabancı güzellere bakmak dinen yasak olduğuna göre kişinin eşi güzel olmalıdır. Kadın güzel erkek yakışıklı olmalı, bunu huy güzelliğiyle tamamlamalıdır. Güzeller eşlerini, başkalarına göz dikmekten ve meyl etmekten korurlar. Tabi ki burada dar manada bir güzellikten bahsetmiyorum. Güzellik üç türlüdür: Vücut güzelliği, bakım güzelliği, huy güzelliği. Vücut güzelliği paha biçilmeyen bir nimettir. Kıymeti bilinmeyen servet yok olmaya mahkum olduğu gibi bakımsız kalan güzellik de sararan yaprak veya buluta giren mehtap gibi söner gider. Yaratılışta güzel olmayanlar bile bakımla öyle güzelleşirler ki bir çok güzelleri geride bırakırlar. Bu da dört şeyle olur: Yeteri kadar dengeli beslenmek. Makyaj olduğu bilinmeyen ustalıklı bir makyaj. Renk desen ve model bakımından vücuda yakışan giyim ve kıyafet. Yeteri kadar uyku ve rahatlatıcı dinlenme. Yorgunluk yüzü soldurur, güzelliği söndürür. Sağlıklı uyku vücudu güzelleştirir, güzelliği arttırır. Bir de huy güzelliği vardır ki dünyaya bedeldir. Bu da ancak bilinçli aile terbiyesi, özel eğitim ve irşat, akıl yordamı, dindarlık ve kuvvetli irade ile kazanılır. Dinine bağlılık ve ibadet de güzelliği arttırır. Yüzü güzelden usanılır fakat huyu güzelden usanılmaz.

 

3) Mümkünse eşin yaşı on altıyı geçmesin.

Böyle olursa uyum sağlamak, hoş görülmeyen huylarını değiştirmek, bilmediklerini öğretmek, onu eğitmek, kalbine girmek ve gönlünü almak daha kolay olur. Eşi genç olan, yaşlansa da genç kalır. Eşinden gençlik aşısı alır. Vücudu zinde kalır, ruhu şad, gönlü şen olur.

 

4) Fakir fakat gönlü zengin olsun.

Böylesi halden anlar, yoksulluğa dayanır. Hem merhametli hem de onurlu olur. Fakirlerin derdini dinler, açların halinden anlar, darda kalanların yardımına koşar. Böyle kadının olduğu eve Allah Taala huzur saadet uğur bolluk ve bereket getirir.

 

5) Velûd (doğurgan) vedûd (sevecen) hamarat ve hareketli olsun.

Peygamberimiz sav, ‘Doğurgan ve sevecen olanla evlenin’ demiş, başka bir hadisi şerifinde ‘Tembellikten Allah’a sığınırım’ buyurmuştur. Rasulullah sav’in her sözünde nice hikmetler ve yararlar vardır. Doğurgan ve hamarat olduğunu anasından, sevecen olduğunu gözlerinden, hareketli olduğunu duruşundan anlarsın.

 

6) Kalbi temiz, gönlünü başkasına kaptırmamış, açılmamış gonca gül gibi olsun.

 

7) Zeki, alımlı cana yakın ve anlayışlı olsun.

 

8) Güleç yüzlü, konuşkan ve girişken olacak. Asık suratlı, somurtkan ve yabani olmasın.

 

9) Anadolulu, fakat İstanbul terbiyesi görmüş olsun.

Anadolu halkı inançlı, onurlu, asaletli, örf ve adetlerine bağlı olur. İstanbul terbiyesi gören görgülü, konuşkan, saygılı ve sempatik olur.

Bu satırlarda sıraladığım fikirlerim okuyanlara abartılı ve hayal mahsulü gibi gelebilir. Bunlar hayal değil, birer prensip. İsteklerinizde ısrarlı ve kararlı olursanız, Allah’ın bu aciz kuluna nasip ettiği gibi, sizlere de böyle bir eş nasip edeceğine inanıyor ve güveniyorum.

Hayatım İbret Aynası, Bilge Yayınları, İstanbul 2002.

(Yayın Danışmanı Prof. Dr. Cihan Okuyucu)

Comments are closed