RİGSORU: Esselamu aleyküm ve rahmetullah hocam. Hocam, ben 20 yaşında şehir dışında üniversite ikinci sınıfta okuyan bir öğrenciyim. Ailemin geleneksel dindar olmasından ötürü, üniversiteye kadar imanım zayıf ve dinden uzak olarak yaşadım. Erkek arkadaşımla da tanıştığımda bu hâl içerisindeydim. Kendisi çok faziletli bir ailenin oğlu olmasına, her şeyi bilmesine rağmen uygulamada çok zayıftı. İlk olarak “aşk ve sevgi” tuzağına kapılarak konuşmaya başladık. Geç de olsa sonunda bunun farkına vardık. 10 ay kadar erkek arkadaşımla birlikteyiz ve bana anlattıkça yeni öğrendiğim ve uygulamaya başladığım çok şey oldu. İkimiz de birbirimize bir türlü destek olup bazı şeyleri uygulamaya geçirmede yardımcı olduk. Bu 10 ay sonunda, kendisi namaza başladı. Ben ise gerek örtümde gerek başka imani meselelerimde çok değişiklikler yaptım. Fakat bilincimiz oturunca bu yaptığımız işten çok pişman olduk (birbirimizden pişman değiliz). Bunun helal bir şekilde ilerlemesini istedik.
Ailelerimize konuyu açtık ve bizi ayırmamalarını, helal bir şekilde bizi ateşe değdirmeden yardımcı olmalarını istedik. Fakat erkek tarafı “işinin olmadığını, askerlik yapmadığını, henüz okulda olduğunu” söyleyerek 5 yıl kadar uzun bir süre beklemesi gerektiğini söylediler. Benim ailem ise çok büyük bir “şiddetle” (şiddet de uygulayarak) karşı çıktılar. Hocam biz Allah yolunda, birbirimize helal yoldan kavuşmak istiyoruz. Böyle bir durumda, ailelerden gizli dinî nikâh yapsak, zayıf da olsa geçerli olacak mıdır? Çünkü 5 yıl çok uzun bir süre hocam ve bekleyecek gücümüz de kalmadı.
CEVAP: Bu durumun sizin duygusallığınızdan ne kadar etkilenmediğini, yarın hayatın ağır yüzü ile yüzleşince ne kadar sebat edebileceğinizi iyi tespit edin. Başlayanlar hep böyle başlıyorlar. Mahkeme kapılarında birbirini kovalayanlar da böyle başlamışlardı. Önce kendinizi test edin, ne kadar uyanıksınız, ne kadar uykulu konuşuyorsunuz? Bunu tespit edin. Ailenize gelince, sizi üniversite sahiline salan bir ailenin itirazlarının dinî değeri yoktur. Onun ailesinin çıkışının da anlamı yoktur. Hani Allah’a itimadımız, hani Kadir Gecesi edebiyatları? Evlenmeyi, bütün bu süreci böyle izleyerek kararlaştırırsanız asla bu evlilik ya da nikâh, sizin onun kollarında rahat dinlenmenizi sağlama düzeyinde olmamalıdır. Ev tutun, içini döşeyin, hanım olun, koca olsun.

Nikâhla oynamayın; ömrünüzün sonuna kadar nedamet sizi yakar bitirir. Şeytan sizden önce de nicelerini bu tuzakla helak etti. Bakın, aileleriniz bilerek veya bilmeyerek nasıl şeytanın tuzağına çanak tutuyorlar? Onları o şekilde hazırlıyor, sizi de üniversite ortamı denen yerde hazırladı. Bir de dini imanı devreye soktu. İman adına, tesettür adına, o da namaza başlama adına gireceksiniz bu yola. Yolun sonu ise belli; sizden öncekilerden kimse bir daha toparlayamadı dağınıklığını. Kendinize yazık etmeyin, çok gençsiniz; evlenmeniz için önünüzde sayılamayacak kadar alternatifler vardır. Evet, yapacağınız işin bir kılıfı bulunur muhakkak ama o kılıf çok geçmeden size dar gelecektir. Şehvet bir kere sızmaya başladı mı bir daha kabında duramaz bir illettir. Şeytan onu ilk sızdırırken size binbir makul gerekçe sunar. Sızıp da kabını aştığında ise sizi yalnız bırakır. Binlerce seneden beri şeytanın oyunu böyledir. Bizden öncekilerden ibret almalıyız. Ne güzel Allah’a dönüş hamlesi yapmışsınız. Gelin biraz daha nefsinize hâkim olun ve ya dediğim gibi bir yuva kurun ya da kökten terk edin o oyunu. Dünya ve ahiretiniz için uygun olan budur. Size dualar ederim, sabırlar dilerim.
Nureddin Yıldız 

Comments are closed