crying motherSORU: Selamünaleyküm hocam. Geçtiğimiz Mayıs ayında bir kaza geçirdik. 14 aylık biricik kızımızı kaza yerinde kaybettik. Eşim yaralıydı ben ise ufak tefek yaralarla kurtuldum elhamdülillah. Bebeğimizin vefat ettiğini oracıkta anladım ve yaralı eşimi ilk ben teselli ettim; Allah verdi Allah aldı diyerek. Ama sabretmek, günler aylar geçtikçe daha da zorlaşıyor. Yanlış olduğunu biliyorum ama son zamanlarda ‘neden benim bebeğim?’ diye sormaktan kendimi alamıyorum. Sonra da büyük bir pişmanlık kaplıyor içimi. Bu Allah’ın takdiri biliyorum fakat dayanmak çok zor. Bebeğimin kabrini ziyarete dahi gidemez oldum, çok üzülüyorum. Bana ne tavsiye edersiniz hocam?
CEVAP:  Aleykümselam. Kadere iman, mü’minin en büyük silahlarından biridir. Yavrunuzu kaybettiniz ama Rabbinizi kaybedemezsiniz. En fazla bir asır beraber olacaktınız diyelim, ebedi cennetlerde buluşacaksınız inşaallah. Bırakın gitsin yavrunuz sizi orada beklesin. Sizden önce cennette: ‘Annemi isterim’ diyen bir şefaatçiniz olması güzel değil mi? Elbette ölüm acı. Hele bebeğin ölümü pek acı. Ya cennetin bedeli? Sabredin. Yaşadığınız gelgitler şüphesiz ezicidir ama iman açısından bir itirazınız olmadığı sürece sorun yoktur. Merak etmeyin. İsterseniz Suriye’deki anneleri de düşünün biraz!
Allah size de eşinize de sabırlar versin. Sizi, eşinizi ve yavrunuzu cennette buluştursun. 

Comments are closed