moroccanVA-wedding-04Her genç kızın hayâlini süsleyen beyaz atlı bir prens ve her bir erkeğin dünyasında da güzeller güzeli bir prenses vardır. Belli bir yaşa gelen gençler bu hayâllerine ulaşmak için değişik yollara başvururlar. Bu yolların kimi meşru kimi de gayrimeşrudur. İki dünya bilincinde olan, bu dünyada ilahî kurallarla davranışlarını düzenleyen ve buna dikkat eden mü’minler, helal-haram sınırı içerisinde bu hayâllerini gerçekleştirmeye çalışırlar. Ancak nefsinin esiri olup şeytanın fısıltılarını dikkate alanların kolayca ayakları kayar ve kendilerini tehlikeli alanlarda bulurlar.

Yüce dinimiz İslam, belli bir yaşa gelen insanların aile yuvası kurmasını ister. Neslin sağlıklı bir şekilde devamı, nefsani istek ve arzuların helal yolla giderilmesi, Muhammed aleyhisselamın ümmetine yaraşır bir topluluğun olması, huzur ve saadet için “İslami aile” kurmak gereklidir. Ancak İslam toplumunu ifsat etmek isteyen Batı zihniyeti, sağlıklı ve Rabbanî bir aile yuvasının oluşmaması için bugün, eskisinden daha büyük bir çaba harcamaktadır.

Batı dünyası, kendi bozulan sosyal dokusunu imar etmeye çalışırken, her türlü maneviyat ve kutsal değerlerden arındırılmış bir seküler çabayla İslam toplumunu dinamitlemeye çalışmaktadır. Bu çabalar, Müslümanlar tarafından bazen görülmekte bazen de izlenmektedir. Bu çerçevede Batı zihniyetinin, İslami aile yapısını bozmak için yaptığı pek çok çalışmadan birisi üzerinde durmak istiyoruz.

Bir Proje Kavramı: “Çocuk Gelin”

“Çocuk gelin” son yıllarda kamuoyunda sıkça duyduğumuz bir kavram. İnsana ilk bakışta ürkütücü geliyor. Bir çocuğun gelin olması hiç kimsenin kabul edeceği bir durum değil. Zannedersiniz sekiz-on yaşındaki bir çocuğu alıp gelin yapmışlar. Oysa durum tam yansıtıldığı gibi değil. Her şeyden önce çocuk tanımlamasında bir farklılık var. Bu projeyi yürütenler, 18 yaş altında bulunan herkesi çocuk statüsünde algılamaktadırlar. Oysa burada ölçü olarak ergenlik döneminin alınması gerekir. Bir kişi ergenlik öncesinde çocuk olarak kabul edilmelidir. Ergenlik dönemine erişen biri artık çocukluktan çıkmış, sorumluluk çağına girmiş, doğruyu-yanlışı ayırt edecek bir yaşa gelmiş demektir. Bu ifademizden ergenlik çağına giren herkesin hemen evlendirilmesi gerektiği sonucu çıkarılmamalı. Ancak biz burada çarpık ve güdümlü bir anlayışı tespit etmek amacıyla bunu söylüyoruz.

Bu çalışmaların bir projenin ürünü olduğunu söyledik. Hatırlarsanız bundan onlarca yıl önce Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı adında bir vakıf, çok etkin olarak çalışmalar yürütüyordu. Ülkenin nüfusunun hızla arttığı ama bu nüfusu besleyecek ölçüde ekonomik gelişmenin olmadığı, iki çocuğun en ideal sayı olduğu tezi resmî-sivil (?) tüm zevat tarafından dile getiriliyor, toplum bir ikna bombardımanına tabi tutuluyordu. O çalışmalar sonuç verdi, ülkenin nüfus artış hızı ağır ağır gerilemeye başladı. Şimdi durumu fark eden bilinçli insanlar, bunun bir proje olduğunu, oyuna geldiğimizi ifade ediyorlar. Dünkü aile planlama projesi görünürde makul ve akılcı bir tarzda yürütülürken, bugün de başka şekillerde yürütülüyor. Bunun en belirgin ve masumane görünen hâli de “Çocuk Gelin” sembolüdür.

Evet, Çocuklar Gelin Olmasın!

“Sosyoekonomik gerekçeler, gelenek-görenek, dinî inançların farklı anlaşılması, eğitimsizlik, aile içi şiddet, aile baskısı” gibi faktörler, erken evliliklerin gerçekleşmesinin en öne çıkan sebepleri olarak belirtiliyor. Nizip Çalıştayı’nın yaptığı bir araştırma sonucu, erken evlilikler şu sonuçları doğurmaktadır:

  • Hayata küsme, aile yükünü kaldıramama ve bunalım gibi psikolojik sorunlar,
  • Hayatın dışına itilme hissi; çocuk, kadın ve insan hakkı ihlali gibi sosyal sorunlar,
  • Depresyon, fobiler, güçsüzlük, erken doğum, anne ölümü, bebeğin sağlıksız büyümesi gibi sağlık sorunları,
  • Eşitsizlik ve eğitim hakkından mahrumiyet gibi eğitim sorunları.
  • Bu sıralanan sorunların hiçbirisinin yaşanmasını toplum olarak elbette istemeyiz. Ancak bunların yegâne müsebbibi olarak 18 yaş öncesi evliliklerin görülmesi hedef şaşırtma ve tablonun sadece bir kısmını…

Mehmet Nezir Gül’ün Yazısının Devamını Elifelif “Evliliğe Hazırlık Özel Sayısı”ndan (2013-1434) Okuyabilirsiniz. Kaçırmayın!

Elifelif İrt: (0212) 616 49 17 – 0542 482 56 76

Comments are closed