41
Yaşayan insan, hareketleriyle varlığını sürdürür. Zira ölüden görsel olarak anladığımız, hareketsiz ve hissiz olmasıdır. Bir ölü hissiyatını kaybettiği için ondan hareket beklemek imkânsızdır. Hislerle heyecana gelen beden, hareket etmeye başlar ve böylece başlar her oluşum. Yeryüzünde meydana gelen her sonuç bir hareketin meyvesidir. Oturduğu yerden meyve yemek ancak ötelere ait bir gerçektir. Aslında cennette kendiliğinden pişen kuşun hareketini bu dünyada yaptığımızı da unutmamak gerek. Bu sebeple çok çalışmalıdır mü’min. Zira onun çalışması iki dünyalıktır. O gün yediğimiz meyveler bugünün hareketleri ile ortaya çıkacaktır.

 

Meyve toplamak maharet ister ve her meyvenin farklı bir toplanış şekli vardır. Babamla elma toplardık. Bazen ağacına çıkıp tek tek sepete doldurduğu elmaları nazikçe tahtadan yaptığı ”elma evi”ne boşaltırken bazen de gayet hızlı ve nazik olmayan hareketlerle toplardı elmaları, anlam veremezdim. Sonra büyüdüğümde çözdüm olayı: uzun süre sağlam kalmasını istediği, kışın yemek üzere sakladığı elmalarmış nazikçe topladıkları. Akşam yemek üzere topladıklarını ise kolayına geldiği şekilde topluyormuş. O an dünya geldi gözümün önüne: kışın yiyecekleri meyveleri işine geldiği gibi toplarken akşam yiyeceği meyveleri nazikçe sepetine dolduran dünya… Sonsuza uzanan bir vaade karşılık, bir gün ya da bir günden daha az bir vaadi tercih etmek…

 

Bir de babam kışlık elmaların arasına karışan ezik elmaları dahi alıyordu. Sorduğumda çürük elmaların diğerlerini de çürüteceğini söylemişti. “Peki, ezikleri neden alıyorsun?” dediğim de ise: “Ezik bir elma çürük elmadan daha tehlikelidir. Çünkü çürük elmayı ilk bakışta fark edebilirsin ezik elmaları ise eline alman ve kontrol etmen gerekir. Ve çürümenin başlangıcı ezikliktir” demişti. Bir gün elma yerken çok güzel diyerek elime alıp ısırdığım elmanın, tam da ısırdığım yerde bulunan eziklikten çürümeye dönmüş hâlini görünce babamın sözleri geldi aklıma… Allah’ın sonsuzluğa uzanan meyvelerinin arasına doldurduğumuz çürükler ya meyve sepetindeki elmaların tamamını çürütürse?

 

Bazen sepetin içine öyle elmalar karışıyordu ki ezik ya da çürük olduğunu anlamak için ısırmak gerekiyordu. Birlikte iş yaptığımız insanlarda bulunan eziklik ya da çürüklük muhakkak o işin içinde olan herkese bulaşacaktır. Bu sebeple iş yaparken sepetten çürük elmaları ayırdığımız gibi ayırmalıyız karakterinde eziklik ve çürüklük olanları. Ben bazen sepete elmaları doldururken azıcık eziği olanları da karıştırıyordum sepetin içine onları arkadaşlarından ayırmak istemiyordum, kızıyordu babam… Bazen merhamet maraz doğurur. Yeterli dozda kullanmak, haddi aşmamak gerekir. Bir sonraki adımda umumun elde edeceği kazançlara ve kayıplara göre belirlenmelidir seçenekler.

Esma Köse/ ElifElif “Müslüman Kadının Şahsiyeti” Kış Sayısı (2015-1436)

Elifelif İrt: (0212) 616 49 17 – 0542 482 56 76

Categories:

Comments are closed