hamilelikEnfeksiyon (infeksiyon) hastalıkları denilince çok sayıda ve çeşitte yüzlerce hastalık bu gruba girer. Bunlar çeşitli bakterilerin, virüslerin, parazitlerin yani mikroorganizmaların sebep oldukları hastalıklardır.

Hamilelik döneminde geçirilen enfeksiyon hastalıklarını gebelik ve bebek sağlığı üzerinde direkt etkisi olanlar ve etkisi olmayanlar şeklinde ikiye ayırabiliriz. Örneğin hamilelikte en sık görülen enfeksiyonlardan idrar yolu enfeksiyonları, solunum yolu enfeksiyonları, grip, nezle, ishal gibi enfeksiyonlar çok şiddetli olmadıkça bebek üzerinde genellikle yan etkisi beklenmeyen ve kendiliğinden veya antibiyotik tedavisi ile iyileşen enfeksiyonlardır. Ancak bazı enfeksiyonlar vardır ki bunlar hamile olmayan bir hasta açısından fazla tehlikesi olmayan ancak hamilelik döneminde geçirildiğinde bebeği ciddi şekilde etkileyebilecek enfeksiyonlardır.

Kızamıkçık, toxoplazma, CMV enfeksiyonları hamile olmayan bir hastada çoğunlukla hayati tehlike oluşturmadan atlatılır ancak hamilelik döneminde geçirilmesi bebek (fetüs) açısından ciddi tehlikeler taşır, bebekte çeşitli doğumsal anomalilere neden olabilir. Hepatit B enfeksiyonu hem anne açısından hem de bebeğe geçme riski açısından iki taraflı risk oluşturan bir enfeksiyondur.

Enfeksiyon hastalıkları bazen yüksek ateş, halsizlik veya diğer çeşitli belirtilerle dikkat çekebilir. Ancak bazı enfeksiyon hastalıkları hiçbir belirti veya şikâyet oluşturmadan hamilelik öncesinde veya hamilelik sırasında yapılan tahlillerde tesadüfen de saptanabilir.

GRİP

Solunum yolu enfeksiyonlarından grip genellikle hafif seyreder. Ancak gribal enfeksiyonların anne ölümü ile sonlanabilecek ağır tablolar oluşturduğu da bilinmektedir.

Şeker hastası, kalp hastası, müzmin akciğer hastası olan kişiler gebeliklerinde gribal enfeksiyonu ağır tipte geçirecek risk grubunda kişilerdir. Bu kişilerin gebelikleri süresince kendilerini iyi korumaları gereklidir.

Bu enfeksiyonun bebek üzerindeki etkileri hakkında olumlu ve olumsuz yazılar bulunsa da netlik kazanmış herhangi bir bilgi yoktur.

Gebelerin grip enfeksiyonu geçiren kişilerden uzak durması ve grip salgını esnasında kalabalık ortamlardan uzak durması bir tedbir olarak kabul edilebilir.

KIZAMIKÇIK

Bu hastalık günümüzde yaygın aşılama programları sonucu çok sık görülmese de gebe için tehlikeli bir hastalıktır. Yakın temas ile bulaşır. Bulaşma, solunum yolu ile olur. 10-14 günlük kuluçka döneminden sonra döküntüler ortaya çıkar. Bulaştırıcılık, döküntülerin ortaya çıkmasından 5-7 gün önce ve 2 gün sonra arasındaki sürede en üst düzeydedir.

Bu hastalıktan korunmak için çoğunlukla kızamıkçık geçirmemiş, aşılanmamış gebelerin yüksek ateşli kişilerden uzak durması yerinde bir tedbir olabilir.

Kızamıkçık enfeksiyonu geçiren biri ile temas etmiş gebenin derhal kanda Rubella IgM-IgG

seviyelerine bakılması ve kadın doğum uzmanı tarafından değerlendirilmesi gerekir.

Gebeliğinde kızamıkçık enfeksiyonu geçiren annenin karnındaki bebeğe hastalığın geçişi kan yolu ile olur. İlk üç ay içinde enfekte olan bebeklerin %20’si düşer. Düşük gerçekleşmeyip gebelik devam ederse bebeklerin %80’inde ağır hasar görülür. Anne karnında enfeksiyon 17 gebelik haftasından sonra görülürse bebeğin hasar görme riski düşüktür.

Anne karnında geçirilen enfeksiyon bebekte katarakt, kalpte yapısal bozukluklar, sağırlık, gelişme geriliği, kafa yapısının küçük olması, zekâ geriliğine sebep olur. Gebe kalmadan önceki 3 ay içinde ve bilmeden gebelikleri esnasında aşı yaptırmış gebelerde büyük olumsuzluklara rastlanmasa da gebelik esnasında kızamıkçık aşısı kesinlikle yaptırılmamalıdır.

KABAKULAK

Her iki yanağın arkasında ve kulakların altında bulunan tükürük bezlerinin enfeksiyonudur.

Enfeksiyon nedeni virüs vücuda üst solunum yolu ile girer. Virüsün anne karnındaki bebeğe nadir olarak geçtiği kabul edilse de bebek üzerinde etkisi enfeksiyonun şiddetine ve gebelik haftasına bağlıdır. Anne karnında yapısal bozukluklara neden olmadığı bildirilse de bebeğin kalp kası üzerindeki olumsuz etkileri tartışmalıdır.

Gebelerin kabakulak enfeksiyonu geçiren kişilerden uzak durması ve kabakulak salgını esnasında kalabalık ortamlardan uzak durması bir tedbir olarak önerilebilir.

SARILIK

Halk arasında sarılık diye bilinen karaciğer iltihabı (Hepatit) A, B, C, D, E, G gibi farklı virüsler tarafından oluşur. Bu farklı tip sarılık hastalıklarının bulaşma yolu ve gebelik ürünü üzerindeki etkileri farklıdır.

A TİPİ SARILIK

Bulaşma dışkıdan ve ağız yolu (enfekte besinler ve su) ile olur. Kuluçka devresi 14-40 gündür. Anne karnında bebeğe geçmez. Halsizlik, baş ve eklem ağrısı, iştahsızlık gibi klinik belirtiler ortaya çıkar. İyileşme tamdır, kronikleşmez. Anne ile yakın temasta olan yeni doğanı koruma amaçlı koruyucu tedavi uygulanmalıdır.

B TİPİ SARILIK

Bulaşma cinsel temas, kan ürünleri ve enjeksiyon ile olur. Kuluçka dönemi 30 ila 110 gündür. Halsizlik, ateş, cildin sararması, eklem ağrıları ile seyreder. Anne karnında bebeğe geçiş çok nadir olur. Bulaşma, doğum esnasında ve emzirme döneminde olur. Anne adayı kronik belirti vermeyen hepatit B taşıyıcı ise bulaşma doğum esnasında olur. Bu hastalığın anne karnındaki bebek üzerine gelişme anomalileri, gelişme geriliği, ani bebek ölümü gibi olumsuz etkileri yoktur. Gebelerde sık görülmesi ve tedavi edilebilir olmasından dolayı tüm gebelerde hepatit B belirteçleri taranmalıdır. (Sarılık taraması yapılmalıdır.)

Yeni doğan için tehlike Akut hepatit B enfeksiyonudur. Enfekte olan yeni doğan, kronik taşıyıcı olup ileride siroz ve karaciğer kanserine yakalanma riski ile karşı karşıyadır.

Sarılık salgınında gebeye hepatit B (B tipi sarılık) immün globulini verilerek pasif olarak bağışıklık kazanması sağlanmalıdır. Anne, hepatit B taşıyıcısı ise bebeği korumak için doğar doğmaz hepatit B aşısı ve hepatit B immün globulini çocuğa yapılmalıdır.

C TİPİ SARILIK

Bulaşma, kan ve kan ürünleri nakli ile olur.

Kuluçka dönemi ortalama 50 gündür. (15-160 gün) Tedavisi yoktur.

Enfeksiyon vakaların %50’sinde kendi kendini sınırlar ve virüs, 10 yıl gibi uzun bir sürede ortadan kalkar.

Vakaların bir kısmı ilerleyip kronik hepatit C olup bunların bir kısmı karaciğer sirozuna dönüşürken (%10-20) küçük bir kısmı da karaciğer kanserine dönüşür. (%<1)

Hepatit C enfeksiyonu AİDS ile birlikte aynı gebede görüldüğünde anne karnında bebeğe bulaşma riski çok artar.

E TİPİ SARILIK

Geri kalmış ülkelerde yüksek oranda anne ölümlerine neden olan hepatit E, hepatit A gibi bulaşır (oral yol ile) ve hemen hemen aynı klinik seyri gösterir.

Kuluçka süresi 16-65 gündür.

Gebeler hepatit E enfeksiyonuna yakalandığında anne ölüm oranı en az %20’dir. Hepatit E, anne karnında bebeğe geçmez.

G TİPİ SARILIK

Akut ve kronik enfeksiyona neden olur, anne karnında bebeğe kan yolu ile geçer. Aşısı yoktur. Az sayıda vaka bildirildiğinden hastalığın klinik belirtileri ve enfekte olmuş yeni doğanın nasıl etkilendiği konusunda net bilgiler yoktur.

ÇOCUK FELCİ

Gebelikte nadir görülen bir hastalıktır. Gebelikte gebe olmayana orana daha ağır seyreder. Gebeliğin düşük ile sonlanma riskini artırır. Anne karnındaki bebek için felce ve büyüme geriliğine neden olur. Anne karnında geçirilen bir enfeksiyon nedeniyle oluşan yeni doğan çocuk felci %25 oranında ölümle sonlanır.

TOKSOPLAZMA

Bulaşma ağız yoluyla, az pişmiş et ve et ürünlerinin, yıkanmamış sebze ve meyvelerin yenmesi ile olur. Prensip olarak 3 şekilde insana bulaşabilir. En sık bulaşma şekli yeterince pişirilmemiş et ürünleri ile olur. İkinci bulaşma yolu ise parazit ile enfekte olmuş eti yiyen kedilerin dışkısıyla kirlenmiş toprakla temas eden iyi yıkanmamış sebze ve meyvelerdir. Üçüncü bulaşma yolu ise annenin gebeliği sırasında toksoplasmozis geçirmesi ile plasentadan bebeğe hastalık geçmesidir. Toksoplasmozis bir kere geçirilir ve hayat boyu bağışıklık kazanılır. Dolayısıyla gebelikten önce bu hastalığı geçirmiş olanlarda hastalığı tekrar geçirmek mümkün değildir. Gebelik öncesinde toksoplasmozis karşı oluşan antikorlardan Ig G gibi antikorun tespit edilmesi enfeksiyonun daha önce geçirildiğini gösterir. Ig G tipi antikor tespit edilmediği durumda kişi hastalığı geçirmemiştir. Dolayısıyla gebelik sırasında toksoplazma parazitin bulaşma olasılığından korunmak için birtakım önlemler alınmalıdır.

İnsanlarda çok sık rastlanan bir enfeksiyondur. Enfeksiyon, çoğunlukla belirti vermeden ve tedavi edilmesine gerek kalmadan kendiliğinden iyileşir.

İmmün sistem yetmezliği olan hastalarda öldürücü olduğu gibi gebelerde anne karnında bebeğin aktif enfeksiyonuna neden olur. Anne karnında bulaşma, anne adayının aktif enfeksiyonu sırasında parazitin kan yolu ile plasentadan bebeğe geçmesi ile olur. Bebeğin etkilenmesi enfeksiyonun hangi gebelik haftasında geçirildiğine bağlıdır. Geçiş ilk trimesterde az olurken üçüncü (son) trimesterde daha çok olmaktadır. Birinci trimesterde bebeğin enfekte olması ağır yapısal anormalliklere [mikrosefali (bebeği kafa/beyin yapısının küçük olması, beyinde kireçlenme odakları, beyin boşluklarında su toplaması zekâ geriliği)] neden olurken, üçüncü trimesterde enfeksiyonun bebeğin üzerindeki olumsuz etkisi hafiftir.

SİTOMEGALOVİRÜS (CMV)

Bir virüs enfeksiyonudur.

İnsanlarda genellikle yaşamın ilk yıllarında enfekte olurlar. Çok sık görülen bir hastalıktır. Erişkinlerin %50-85’i virüs ile önceden enfekte olmuşlardır. Taşıyıcıların vücut salgılarında (salya, vajen salgısı, anne sütü vs.) ve kanda virüs mevcuttur. Hastalık yakın temas (cinsel ilişki, öpüşme, başkalarının bardağı ya da çatal bıçağını yıkamadan kullanma) ve kan ürünlerinin nakli ile bulaşır. Hastalığın bulaşması için enfekte kişinin vücut sıvılarına dokunmak dahi yeterlidir.

Virüs, insana bir kere bulaştıktan sonra ömür boyu vücutta kalır. Bulaşmayı takiben oluşan primer enfeksiyondan sonra virüs durağan evreye girer ve herhangi bir enfeksiyon oluşturmadan vücutta kalır. İleri yıllarda vücut direncinin kırıldığı dönemlerde (gebelik, AİDS gibi immün sistemi baskı altında hastalıklar ya da baskılayıcı ilaçların kullanımı) tekrar aktif hâle geçebilir. Gebelik süresince enfeksiyon gelişirse veya önceden geçirilmiş enfeksiyon aktif hâle geçerse bebeğin enfekte olma şansı yüksektir. Anne karnında enfeksiyonla karşılaşmış bebeklerin çoğunda konjenital anomali görülmez…

Uzm. Dr. Mehmet SARI / Yazının Devamını Elifelif “Anne Özel Sayısı”ndan (Bahar/2014-1435) Okuyabilirsiniz. Kaçırmayın!

Elifelif İrt: (0212) 616 49 17 – 0542 482 56 76

Comments are closed