10563129_762962053767873_8421836605690886607_nSORU: Selamünaleyküm.
Müslüman bir kadının, şehirler arası tek başına yolculuk yapıp, yapamayacağı hakkında sorum olacaktı. Bazı şeyleri mantığım kabul etmiyor. Ben ailem tarafından ve işim gereği çok sosyalim, aktifim. Şimdiye kadar tek başıma, en fazla Antalya’ya kadar gittim. Bir hadiste, 1 günse sorun olmadığı yazıyordu zannedersem.. Yalnız o zamandaki 1 günün, 90 km ye tekabül ettiğini okudum. Eski zamandaki kadar tehlikeler olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca otobüslerde tek başımıza da değiliz. Yakında evlenmeyi düşünüyorum ve evleneceğim kişiyle ,bu aramızda sorun oldu. Yardımcı olursanız sevinirim, teşekkürler.
CEVAP:   Selamünaleyküm.
Önce bir düzeltme yapalım:
Din kimsenin mantığına göre değildir. Sizin mantığınızın alıp almadığına göre demokrasi olur, şirket olur, şehir parkı olur ama din olmaz. Bizden önceki ümmetler, böyle bir din oluşturmak istedikleri için Allah Teâlâ onların dinini kaldırdı. Bu din, kıyamete kadar bizim değil Allah’ın istediği gibi kalacaktır.
Bunu değişmez bir kanun olarak bilmeliyiz. Eğer siz mantığınızı esas alacaksanız aşağıdaki yazıyı da hiç okumayın.
Müslüman bir hanımın evli veya bekâr olarak seferilik mesafesi kadar bir yola yanında eşi ya da mahremi olmadan gitmesi caiz değildir. Bu konuda sahih hadisler vardır. Hadis olması, Peygamber aleyhisselamın bir söz söylemesi demektir. O bir söz söyleyince de Müslüman susar, itaat eder. Herkes itaat ettiği kadar ona iman etmiş sayılır. Zevklere göre bir din değil itaate göre bir dindarlık olabilir.
Evet, dinimizin bu hükmü etrafında zaruretlerden ve kurala istisna sayılabilecek hükümlerden söz edilebilir. Ortada bir zaruretin bulunması durumunda bayan uzun bir yola da çıkabilir. Bu zaruretin niteliği ve niceliği ise kişinin imanı ile orantılıdır. Bir arkadaş ziyaretini zaruret sayan da olabilir, ağır bir ameliyat icra edilmesi için yolculuk yapmayı da kişi zaruret sayabilir. Ahirette ne üzerinden hesaba çekileceğiz ki; mesele burada gizlidir, değil mi?
Bu çağda yolların güvenliği meselesi ise konuşmaya bile değmeyecek kadar zayıf bir tutanaktır. Bu yasaklamadaki gerekçe sadece kadının kaçırılması veya yol ortasında ırzına kast edilmesi olarak anlaşılırsa eksik anlaşılmış olur. Kadının gözlerden bile korunması düzeyinde bir hassasiyetle ancak Şeriat’ımızın ne istediği idrak edilebilmiş olur. Belki de otobüste, uçakta tek başımıza olamadığımız için zaten mahremle çıkma mecburiyeti getirilmiş olamaz mı?
Allah yardımcımız olsun.
Selamünaleyküm.
Nureddin YILDIZ  

Comments are closed