16

Oku emrine muhatap olan halifeleriz. Yeryüzüne dağıttı bizi Rabb’imiz ki kim daha güzel işler yapacak ispat etsin kendini.
“Oku, yaratan Rabb’inin adıyla! O, insanı alakadan yarattı. Oku! İnsana kalemle ilim öğretti. İnsana bilmediği ilmi öğretti.” (Alak Suresi, 1-5 )
Hitabın neresinde görüyoruz kendimizi? Kerem sahibi Rabb’imiz ilminden faydalandırırken bizi, biz ilme yer bulabiliyor muyuz kütüphanelerimizde? Her yıl dolup taşarken kitap fuarları ‘oku’ hitabından heybemize ‘her şeyi okumak’ı mı alıyoruz , ‘en çok okunanlar ‘ bölümüne mi çekiyor bizi çoğunluğun kafası. Gerçekten ilerlemek için mi okuyoruz, ‘desinler putu’na mı takılıyoruz? Okuduklarımızla yönümüzü bulabiliyor muyuz? Hâlimizle, ahvalimizle okuduğumuzu belli edebiliyor muyuz çevremize. Niyetimiz ne?
Biz öyle okumalar yapmalıyız ki ‘kitap yüklü merkep ‘ hitabı sarsmalı bizi her okuduğumuzda. Hayatımızın neresine hangi emri koyacağımızın titizliğiyle yaşamalıyız. İnsanların değil Rabb’in seçiyor olduğunu unutmamalıyız. Gerçek seçilmişliğin tadını çıkarmak için Seçenin hitabına kulaklarımızı kabartmalıyız. ‘Haydi, gir cennetime’ müjdesini duyabilmek için asıl Kitabı iyi okuyalım ki tüm okumalarımız onunla anlam bulsun, bize yönümüzü buldursun. Zamana göre en çok okunanlar değil en çok okunması gerekenler süslesin kütüphanemizin başköşesini.
Okumalarımızın asıl neticesini etrafımızdaki hadiseleri okuyabilmeyle alabiliriz. Kâinat Kitabı’na bakışımızı, içindekileri ya da olaylar karşısındaki tavrımızı tüm okumalarımız özetleyebiliyor mu? Kuşa, ağaca, toprağa, denize baktığımızda en büyük kitabı okuduğumuzu fark edebiliyor muyuz? Başımıza gelen musibetlerde ya da lütuflarda perde ardındaki elin kime ait olduğunu anlayabiliyor muyuz? Bunları yapabiliyorsak gerçek okuma yolumuzun sebatı için Rabb’imize dua ve şükür edebiliriz.
Okuma bahanesiyle kitaplığını en seçkin yazarlarla dolduran fakat ne kadar okursa okusun bir adım ilerleyemeyen insanlarla da karşılaşabiliyoruz. Niyet, uçurumun kenarında olunca kibir rüzgârıyla devrileceği muhakkaktır. Okumalar iki kapak arasına sıkıştırılmış sayfalardan ibaret olur o zaman. Çok kitap okuyanın okudukları hayatında değişime götürmüyorsa aynasını değiştirip niyetini tekrar gözden geçirmesi gerekir. Her konuda ‘ben biliyorum’ demek yerine ‘bilmiyorum’ demenin de erdem sayıldığı gözden kaçırılmamalı ve her şeyin bir şeyini bilmek yerine, bir şeyin her şeyini bilmek daha iyidir düsturuyla hareket edilmeli.

 

Aysun Demir / ElifElif “Müslüman Kadının Şahsiyeti” Kış Sayısı (2015-1436)

Elifelif İrt: (0212) 616 49 17 – 0542 482 56 76

Categories:

Comments are closed