SORU: Tekstil işinde çalışıyorum. Kendime ait bir evim var. Hiçbir kötü alışkanlığım yok, sigara dahi içmem. Evden işe, işten eve gider gelirim. Abdestinde namazında birisiyim.

 

1 sene önce evlendim. Nikah kıyılırken mehiri belirttim 120 gr. altın olarak. Aradan 4,5 ay geçti, eşimin şekli de tavrı bana karşı iyice değişti. Hep annesine gitmek istiyor. Benimle hep kavga ediyor, beni hiç dinlemiyor. İşim nedeniyle hafta içi gidemiyorum, işte çok yoruluyorum. Beni anlamıyor. Hafta sonu ailesine gidiyorum, gidince de orada kalmak istiyor. Orada da tartışıyoruz.

 

Evliliğim bana bir kabus oldu. Evimiz hep huzursuz. Aklı fikri hep annesinde ve babasında. Hiç laf dinlemiyor. İstiyor ki hep onun dediği olsun, dediği olmayınca surat asıyor, benimle konuşmuyor.

 

Hocam borcumuzdan dolayı 1 sene ailemle yememiz içmemiz beraber olacak. Eşimin annesi ve babası yememiz içmemiz 1 sene daha beraber olacak diye evime geldiler, konuşmadan dinlemeden bizimle kavga edercesine bağıra bağıra eşimi aldılar gittiler. Hocam giderken de mehir olan bilezikleri istemiyorum diye attılar gittiler.

 

Madem benimle durasın yoktu, benimle niye evlendin diye kızıyorum ona. Bir sürü maddi zarara soktular beni. Bir de boşanma davası açacakmış. Hocam 120 gr. altın 7,5 milyar ediyor. Şimdi ben zarardayken o mehir ona helal mi? Ne yapmam gerekiyor?
CEVAP:  Evlilik imtihanını basit göremeyiz. Siz, bu konuda ilk değilsiniz. Pek çok evlilik bu şekilde sonlanmaktadır. Şöyle bir takvim izleyebilirsiniz:

 

a- Eğer sizin anlattıklarınız doğru ise (Eşinizi dinlemeden sizin tam doğruyu söylediğinizi saymamız mümkün değildir.) eşiniz, sizi erkek olarak beğenmemiştir. Anne babası, yemek, mazeretin görünen yüzüdür. Yapılacak bir şey yoktur; böyle bir evlilik uzun yıllar sürmez.

 

Eğer eşinizin yaşı, yirminin altında ise bu bir çocukluktur. Nasihat ettirerek düzeltebilirsiniz. Ama annesi babası onu teşvik eder durumda ise bu da zordur. Ayrılmaya razı olacaksınız. Bırakın ayrılma dilekçesini o versin de bari mahkeme size nafaka cezası vermesin.

 

b- Boşanma gibi ağır bir konuda sizin yaptığınız gibi maddi kayıplar düşünülmez. Sizinki de bir çocukluk. Hayatınızın en ağır darbelerinden birini yiyorsunuz ve şu kadar lirayı düşünüyorsunuz. Size şunu söyleyeyim:

 

Uyuyacağınız tek bir huzurlu gece bile o yedi buçuk milyardan daha değerli olmalıdır sizin gözünüzde.

 

c- İlerde pişman olmamak için yeteri kadar istişare edin; onun ve sizin aile büyüklerinizi devreye sokun. Aklı başında büyükleriniz sana bu evlilik devam etmez derlerse hiç tereddüt etme. Boşa ve yeniden evlenmeye çalış. Asla bekâr kalma. Erkeğin dul iken bekâr kalması tehlikelidir.

 

d- Gerdek gecesini aştığınıza göre mehir kadının hakkıdır. Eğer siz zorlamadan bilezikleri yani mehri size iade etti ise onlar da sizin oldu demektir. Geri vermeniz gerekmez.

 

Yaşınızı yazmadığınız için daha kısıtlı cevap vermek durumundayım. Sabırlı olun. Allah’tan korkun, aceleci ve istişaresiz karar vermeyin.

 

Kadına ait hiçbir hakkı ezmeyin; sizden gitsin ama kimsenin hakkı sizde kalmasın.

 

Ve kesinlikle sürüncemede bir gün geçirmeyin; istişare edin, kalbiniz rahat edince de karar verin. Sonra da yolunuza devam edin.

 

Ve sıhhatinizi, iffetinizi, şerefinizi, erkekliğinizi asla parayla ölçmeyin.

Comments are closed