İnsanlık var olduğundan beri zihinleri meşgul eden, “var olmanın dayanılmaz hafifliği” ile peyda olan soruların cevaplarına ulaşmak aslında –iman etmişlerin nezdinde– Sokrat’ın, Platon’un, Aristoteles’in veya Kant’ın tahayyül ettiği kadar da zor olmasa gerek.
Medeniyet teriminin, “medine” teriminden türediği bilinmektedir. Hüseyin Hatimi’nin tanımıyla, medine ortak davranış kurallarına tabi olarak düzenli bir şekilde birlikte yaşama ve yerleşme şeklinde tanımlanabilecek bir “devlet” kurma olgusudur. "İnsanlık" için ilk ev olan Kâbe, "Beytü’l Atik", ilk Birleşmiş Milletler binası gibi kurulduğunu...