6 senelik evliliğimiz de hep tartışmalarla geçti. Çok az denecek kadar bir birliktelik yaşıyoruz. Bu durumları 3 ay önce babasına da ilettim, haklılığımı o da biliyor ve kızına uyarılarda bulundu.
Hocam, eşimin davaya hizmette hızımı yavaşlattığını düşünüyorum. Yaz mevsimi hariç, her hafta perşembe akşamı vakıf sohbetine, pazar sabahı (hanım uyurken) hadis sohbetine gidiyorum.
Öpmeye, sevmeye kıyamadığım, kolay kolay yanlış yapmaz dediğim evladım, herkes tarafından gıpta ile bakılan evladım bir anda her şeyi yerle yeksan etti gibi geldi!
Fakat şehvet duygusunu şu kalbimden bir türlü söndüremiyorum. Kendimden soğuyorum. Zaman zaman kendi kendimi tatmin ediyorum aklımdan çıksın diye ama bunun bütün çabalarımın Allah’ın karşısında değersiz kalmasından korkuyorum.
Kendi zamanımıza ve şartlarımıza göre işler yapmak durumundayız. Bu nedenle çocuğumuza ‘Kur’an’ verirken şöyle bir program izlememiz işimizi inşaallah kolaylaştırır:
Dövmek ve insan kelimelerinin bir arada telaffuz edilmesi bile kabul edilemez. Dayak asla insani değildir. İnsani olmayan bir şeyin aile içinde tabii olması da düşünülemez. İnsana dair bir ortamda dayakla bağlantı kurulacaksa bu bağlantı
Erkek, kendisi gibi bir kadın bekledikçe onu bulamayacaktır. Bulsa da o, kalbine huzur veren bir sekine olmayacaktır. Allah’ın kurduğu düzende kadın gibi kadın ve erkek gibi erkek, bereketin kaynağıdır.
Erkek, nikâhla bir kadının eşi durumuna geldiğinde o kadın erkeğin sığınağı olur. Erkekteki ve kadındaki insan olmaktan kaynaklanan zafiyetler, birbirlerine destek olmaları ile nispeten de olsa telafi edilmiş olur.
Anne babalarının anlayışsızlıklarını şikâyet ederler; fakat anlayış göstermezler. Sessiz kalarak, protesto ederek ses getirmeye çalışırlar.
Bizimle hiç ilgilenmeyen, arayıp sorma zahmetinde bulunmayan, özlem duymayan, başkalarının ihtiyaçları peşinde koşan babama karşı nasıl davranmalıyım?