Zikir kalplerimizin şifası, Müslümanlığımızın nişanesi, dilimizde de kalbimizde de olmazsa olmazımız. Peki, nedir zikir? Her namaz sonrası tespih çekerken söylediklerimiz de zikirdir ve yapılması Efendimiz aleyhisselam tarafından tavsiye edilmiştir.
“Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin tutturma! Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen çok esirgeyicisin, çok merhametlisin.”
Çocukların oynadığı yer değil, Bir avuç toprakta gömüldüğü yerdir iki hece. . .
Göklerde anılırsın Rabbi’ni anmakla, Akıl mı derim Ya Rab, Sen’i bulmayan akla! Bir mızrak yaklaşacak kâinatın güneşi, Bir gün ki görülmedi bir benzeri bir eşi!
Bize düşen bu çarkı bir teftişe tabi tutmaktır. Sürekli kontrol altında olan bir çarkın arızası hemen bulunabilirken başıboş bırakılmış bir çarkın ne zayiatlar verdiğini tahmin etmek bile zordur. Bu teftişin ihmal edilmesindeki zayiat Endülüs'te hâlâ gözler önündedir.
Ey! Haçlılar Ey! SiyonistlerKudüs bizim! Davamız Kudüs bizim  Derdimiz Kudüs bizim, Sevdamız Kudüs bizim, Vuslatımız Kudüs bizim, Kudüs bizim! Kudüs […]
“Hiç gün yüzü görmedim evladım, hayat çok acımasız yavrum.” demişti yaşı bayağı ilerlemiş birisi. Hayatta acı […]
Renklerin üstünlüğü yalan, Yeşilin maviden yok üstünlüğü Biri topraksa biri yağmur Yağmur toprağın bereketiyle iz sürmekte Toprak su olmadan kırık dökük…
Mehmet istemeyerek de olsa “Tamam baba.” dedi. Mehmet 13 yaşındaydı, bir gün 2. Mehmet arkadaşlarıyla saklambaç oynarken düşmanlar saldırıya başladı başlayacaklardı.
Kursaktaki iman hele, naimlerde mükâfatlandırılacak makamın ilk durağıymış. İlk gözesi... İman kursaklı; çok başkaymış, bambaşka... Bütünüyle yürek işiymiş.