20 yıldan beri geçimsiz, inatçı, dediğim dedik, huysuz bir eşim var. Evde hep onun dediği olur. Maşaallah İslamı da iyi biliyor. Benim bu durumda sabretmem ki 20 yıldır süren bir sabır
Hocam, eşimi artık "eşim" gibi sevemiyorum. Onu seviyorum, ona hiçbir zarar gelmesini istemiyorum ama eşimi "eşim" gibi sevemiyorum; aşk ve heyecan kalmadı aramızda.
Bekarken şeytana uydum, Rabbim’in razı olmadığı günahı işledim. Çok pişmanım... Belli bir zaman sonra karşıma birisi çıktı ve evlendik.
Eşim, vardiyalı çalışıyor. Gece vardiyasından geldikten sonra, öğlen kalkıp yemek yiyip namaz kılıyor, sonra Kur’an okuyup tekrar uyuyor.
Üç ay önce de boşanmış bir hanımla evlendim. Ancak hanımda "cinsel tiksinti rahatsızlığı" olduğu ortaya çıktı. Ancak tam aksine ben, bu yaşta enerjiğim ve kadına karşı çok istekliyim.
Üniversiteyi bitirdim, babamın akrabasıyla babamın ve ablamın ısrarı üzerine evlendim. Nişanlılık döneminden itibaren beni çok üzdüler.
Ben sakal bıraktım ve eşimle bu konuda artık kavga boyutunda anlaşamamaya başladık. Beş aylık evliyim. Ben sakal bırakıp sünnete uymak istiyorum, namazlarımdan bile daha fazla tat almaya başladım.
Erkek, karısına aylardır dokunmuyor, konuşmuyor. Kendi annesi kadını istemiyor. Evi terk etmesini bekliyorlar ama kadın sabrediyor.
Evleneli 1 ay oldu, hanımımın yaptığı bazı davranışlar benim hiç hoşuma gitmiyor. Ben hayatımı tam bir Müslüman gibi yaşamaya çalışıyorum.
Eşimle cinsel konuda sürekli sorun yaşıyoruz; isteklerine uymadığım için gözünün dışarıda olduğunu ve zina işlememek için de bir çok kadınla konuşarak kendini tatmin ettiğini dile getiriyor.