Eşim, cemaatlerde özel ilmi eğitime (bazı konularda haklı olarak) karşı. Ama buna rağmen yıllardır bir şekilde gidiyorum ilmi eğitime (cemaate). Eşim sonunda, “git ama çocuklar eve gelmeden evde ol” dedi.
Görücü usulü bir evlilik konusu var fakat, damat adayı namazsız biri. Diğer konularda anlaşılabilir belki ama namazsızlık konusunda emin değilim.
Benimle evlenmek isteyen biri var; 2 yıldır ailemde o da ısrar ediyor. Ben hep "istemiyorum" dedim fakat beni dinlemiyorlar. Benim de çekindiğim birkaç konu var; benimle evlenmek isteyen kişinin babası...
Hocam, ben şu anda hafızlık yapıyorum. Neredeyse yarıya kadar geldim. Şu an çok iyi bir talip çıktı. Özelikle dini yönden bu zamanda zor bulunan gençlerden.
Biz evlilik için bir adım attık her şey uygun görünüyor. Aileler de istiyor fakat cemaatlerimiz farklı! Ve ben bundan çok tedirgin oluyorum.
Aileme 2 yıldır yardım ediyorum ama evlenmek gibi de bir isteğim var. Bu borçlar olmasa en kısa zamanda evleneceğim. Önceliğimin ne olması lazım?
22 senedir evliyim, dört çocuğum var. Kocam çalışmıyor, sürekli evde ve sinirli bir halde; küfrediyor, zulmediyor; çocukları durmadan azarlıyor, onların kalplerini kırıyor, saymakla bitmez kötülükleri.
Sorum evlilikle ilgili; yurtdışında Türk okullarında çalışan, yani dini hizmet dâhilinde olan bir beyle tanıştım. Kendisiyle öncelikle telefonda konuştuk.
Boşanan ebeveynler, çocuklarının sorumluluklarını ne şekilde paylaşmalıdırlar?
Ben, 18 yıl önce evlatlık olarak alınmışım. Ailem, benim için mal varlığı yapmaya çalışıyorlar. Kendilerine -Allah korusun- bir şey olduğunda benim için bir güvence ayarlıyorlar.