Merhabalar, iyi günler dilerim. Benim bir nişanlım vardı. Evlenmek istiyorduk ancak, vefat etti. Ben ona sadığım, başka kimse olmayacak hayatımda.
onuçta evlilik hayatı, bir kültür yarışma programı değil.Evlilik hayatı içinde; eşin genel kültürünün, süper bilgilerinin, zekasının iyi anlaşmaya, mutlu olmaya bir katkısı olmuyor.
Ben evlenirken kocama, “ikinci eş almadan beni boşaması veya benim müsaadem olmadan ikinci evlilik yapmasının mümkün olamayacağını” şart koşabilir miyim?
Nikah için bir hadisi şerifte, nikahın 4 kişinin hazır bulunması ve mehir söz konusu olduğunda geçerli olacağını okumuştum, bu doğru mudur?
Eşim benden mehir olarak şunu talep etti, "Çalışmayı bıraktıktan sonra emekli olana kadar sigorta primimi yatır." Ben de kabul ettim ama aklım mutmain değildi.
Benim sorum şu; beş yıldır süren bir beraberliğim var. Beş yıldan beri artık evli gibiyiz; her şeyimizi biliyoruz. Zamanında gençlik hatası ve cehaletten aynı evde de yaşadık. Günahımız büyük, bunu şimdi anladık...
Nikahlı iken, düğüne kadar ayrı kalınması dinen doğru mudur?
Düğünde yapılan masrafları (nişan-nikâh yemek masrafları) ve eve alınan, ortak kullanılan beyaz eşya, mobilya gibi şeyleri mehir kâğıdına yazmak gerekir mi?
Babanın kızını, dul bir erkekle evlenmekten alıkoyması caiz midir? Böyle bir engellemeyi yok sayarak evlenmek caiz olur mu?