Kudüsün Kızı
Müstakim ol sen, gelecek aydınlık
Kim kalmış ki ebediyyen hâli karanlık
Sebil kolaylaşır titreye titreye ruh
Olsun o kadar yorulmak gerek
Müstakim ol sen, gelecek aydınlık
Kim kalmış ki ebediyyen hâli karanlık
Sebil kolaylaşır titreye titreye ruh
Olsun o kadar yorulmak gerek
Abdurrahman Bin Avf mezarı karşısında art arda sıralanmış iki dağ
Arkasında sevdasına dünyanın şahitlik ettiği kahraman ülke
Karardı şimdi semalar alemde,
Hüzün giydi Ortadoğu’nun güzel çocukları…
Kudüs! Bizim kalbimiz, bizim davamız, bizim derdimizdir. “Kudüs düşerse Mekke düşer, Medine düşer, Ümmet düşer” bilinciyle yaşarsak Kudüs düşmeyecektir.
Hadi gel, Gidelim. Ayağın değmeden arşınladığın, görmeden yollarını bellediğin şehre… Yeryüzünde gerçekleşen İsra yolculuğunun sonu, gökyüzünde gerçekleşen Miraç yolculuğunun başı; Mescid-i Haram’ı Mescid-i Aksa’ya bağlayan şehre… Gidelim. Ağaçlarını gözyaşlarınla suladığın, belki de ömrünün bereketi Kudüs olan asırlarca yaşayan zeytin ağaçlarının asırlara şahitlik ettiği tepeye, Tur Dağı’nın kardeşine… Uyanışıyla dağları inleten,…
Vitir namazını da kıldıktan sonra hemen yatağına girdi. Başını yastığa koyduğu anda kendini muhasebe etmeye başladı. “Bugün ne yaptım? Kimin için yaptım? Düşündü… Düşündü… Tesbihatlarını yaptıktan sonra uyku nimetinin kollarına kendini bıraktı. Yarı uyur bir hâlde su sesi işitiyordu. Bu ses ona çok huzur verici geliyordu. Sanki bulutların üstünde su gibi hafif ve narin…
En büyük çöllerde, en ıssız ormanlarda, en kalabalık diyarlarda bir anda sert bir rüzgâr esmeye başladı. İşe giden de hayvanını otlatan da markete koşturan çocuk da bir anlığına gökyüzüne başını çevirip aniden değişen havaya odaklandı ama kimse düzgün bir cevap bulamıyordu …
Eğer Kudüs Müslümanların eline düşerse ardından Roma ve Atina da düşer…