Kardeşimin ruhunu teslim etmesinden 7 ay sonra, 16 yaşındaki kız kardeşim, köyden biriyle kaçtı. Kaçıran kişinin ailesi o güne kadar ailemden hiçbir şekilde
Hocam, yakın bir zamanda bebeğimiz olacak, aynı zamanda da ilk çocuğumuz olacak inşallah. Ne yapılması gerektiğini açıkçası bilmiyoruz.
Nasip olursa 2 ay sonra bir çocuğumuz olacak. Doktorlar kontrollerde çocuğun boynunda fıtık olduğunu ve doğmadan ölebileceğini söylediler. Doğsa bile en fazla 2 ay yaşayabileceğini söylediler. Bir başka doktor ise doğduktan hemen sonra ameliyat olması gerektiğini...
Örneğin ailem, ‘sen nasıl Müslümansın? Hem dini yaşıyorsun hem sevgilin var’ diyor. Eşime de aynı sorular soruluyor.
Bize gelen evlilik teklifleri oluyor. Fakat gelen kısmetler arkadaşıma ve daha sonra bana veya diğer şekilde oluyor. Yani aynı kısmet birimizden diğerimize geliyor.
Evlilik görüşmesinde çiftler sürekli birbirinin kusurlarını görüyorsa, yapılan iyiliklerin söylenmeden farkına varılmıyorsa "o iş hayırlı değildir" diyebilir miyiz hocam?
Aynı bina da oturduğumuz komşumuzun, 26 yaşındaki bekâr kızı da benim çalıştığım işyerine yakın bir firma da çalışıyor. Oturduğumuz yerden işyerine gitmek biraz zor. Bayan için daha da zor.
Eşim, asrın dehşeti yüzünden çocuğunun hayırsız olabileceğini düşünüyor. Çocuk istememekte haklı mı?
Eşim hamile olduğu zaman çocuk düşüyor, rüyasında korkuyor ve bağırarak uyanıyor.
Babam emekli, annem ve iki kız kardeş çalışıyoruz. Maaşlarımızı eve veriyoruz. Evin geçimini biz sağlamak zorunda mıyız?