Kudüsün Kızı
Müstakim ol sen, gelecek aydınlık
Kim kalmış ki ebediyyen hâli karanlık
Sebil kolaylaşır titreye titreye ruh
Olsun o kadar yorulmak gerek
Müstakim ol sen, gelecek aydınlık
Kim kalmış ki ebediyyen hâli karanlık
Sebil kolaylaşır titreye titreye ruh
Olsun o kadar yorulmak gerek
Abdurrahman Bin Avf mezarı karşısında art arda sıralanmış iki dağ
Arkasında sevdasına dünyanın şahitlik ettiği kahraman ülke
Eskilerin deyimiyle “Ölmek istemediğin yerde bulunma.” diye bakarız. Peki, bu kaçmak mıdır? Hayır! O zaman yaşadığımız yerleri ölünecek yerler haline getirmeliyiz.
Karardı şimdi semalar alemde,
Hüzün giydi Ortadoğu’nun güzel çocukları…
Ailece oturulan iftar sofraları. Günahsız yavruların, bir buseyle sahura uyandırılması. Çocuk oruçları.
Bismillahirrahmanirrahim. Besmele olmadan bir şeye başlamak ne mümkündür. Hele de bir diriliş çağrısı için buraya geldiysek. Diriliş nedir? Diriliş çağrısı nasıl yapılır? Bir toplumun dirilmesi nasıl mümkün olur? Birçok soru var değil mi? Evet var. Tek bir cevabı olan birçok soru var. Şimdi asıl cevap için kapılar açacağız tek tek ve bakalım ulaşmak mümkün…
“İslam imiş devlete pâ-bend-i terakki Evvel yoğ idi işbu rivâyet yeni çıktı.” Dinimizin gayesi; insanları dünya ve ahiret hayatında mutlu kılmaktır. Çünkü din; insana yaratılışındaki gayeyi, yaratana ve yaratıklara karşı yükümlü bulunduğu görevleri bildirir. İyiyi ve kötüyü birbirinden ayırt eder. Bu durumda ahlak kuralları bir bütünü mü teşkil eder? Günümüzün en yaygın hastalığı…
Bulutları gördüm, güneşi de; havayı soludum ve hayat devam ediyor her bir telaşesiyle!
“Zira insan bir dereceye kadar öğrendiklerinin de esiridir. İyiyi bilen iyi olmak ister. Fenayı bilen fena olmaya, farkında olsun olmasın heveslenir. Zira her bilgide bir cazibe vardır. Bilmek harekete hazırlanmaktır.” Aşk sevgi ve gönül bağı oluşturmadan hiçbir mektep görevini ifa edemez.
Rabbimiz’e güzel borçlar gönderelim. Kör bataklıkta debelenen nefsimizi maddeye kul olmaktan çıkarıp kalbimizdeki dünya sevgisine panzehir üretelim.